2 Mart 2010 Salı

En Sevdiğim 10 Aktör

Edward Norton: Daha ilk filmiyle oscara aday olan bir aktör için ne düşünürsünüz Norton işte öyle bir yetenek o genelde çift kişilikli karakterleri canlandırmayı seven bir aktör ve zaten ilk filminde de Primal Fear da böyle bir rolle oscara aday olmuştu alamadı ama o bu tür rollerde oynamaya devam etti Fight Club gibi efsane filmde de çifte karakterli oyunculuğu eleştirmenler tarafından çok büyük övgü aldı daha sonra yine bir çift kişilik filminde The Score da usta oyuncu Marlon Brandoyla oynadı yine bir çifte karakterli rol ise The Silence of the Lambs in üçüncü filmi olan Red Dragonda yine norton tarafından ustalıkla canlandırıldı.
Bu kadar çifte karakterli rolün dışında Rounders da poker ustasını Everyone Says i Love You da müzikal yeteneğini gösterdi, The Italian Job da kötü adamı ustalıkla canlandırdı ama ben onu en çok American History X ile sevdim o filmde canlandırdığı karakter gerçekten harikaydı ve tabi ki 25th Hour da Nortonun en iyi filmlerinden biridir. Hollywoodun mütevazi oyuncularından biridir ve oscarı çoktan hak etmesine rağmen henüz o heykelciği evine götürememiştir ama en kısa zamanda bu eksiğini de gidereceğinden hiç şüphem yok.

Leonardo Di Caprio: Çocuk yaşta başladı kariyeri onunda This Boys Life The Basketball Diaries ve Romeo Juliet filmleriyle kariyeri yükselişe geçmeye başladı ve kariyerinin zirvesine Titanic ile çıktı o film ona büyük şöhret kazandırdı ama oyunculuğunda geliştirmesi gereken şeyler vardı The Beach ile oyunculuğu hakkında olumlu eleştiriler aldı ve Gangs of New York ile artık usta oyunculuk seviyesine ulaşmıştı bu film onun Martin Scorsese ile ortaklığının başladığı ilk film olmasından da önemliydi bu filmden hemen sonra Catch Me if You Can ile gerçek bir hayat öyküsünü çok başarılı bir oyunculukla ortaya koydu ve daha sonra The Aviator ve The Departed ile yine Scorsese filmlerinde oynadı ama tüm bu başarılı filmlerin yanında bence en iyi filmi Blood Diamond dı bu film Leo nun olgunlaştığının kanıtıydı hemen ardından samimi arkadaşı Kate Winslet ile harikalar yarattığı Revolutionary Road Caprionun için Oscar zamanının geldiğini gösteren filmdi.

Jack Nicholson: Bu efsane adam için ne diyebilirim ki ben bu adam için efsane desek az kalır o dünyanın gördüğü göreceği en ama en iyi oyuncu hem de açık ara bunun kanıtı da aldığı 3 oscarda görülüyor zaten sayısız efsane filmi var ben buradan sadece izlemeniz gerekenleri yazayım Broadcast News, Easy Rider, About Schmidt, The Last Detail, Five Easy Pieces, The Bucket List, Batman(jokeri harika oynamıştı), The Passanger, As Good As it Gets, The Departed, Chinatown ve ona adeta taptığım the Shining ve One Flew Over the Cuckoos Nest.

Al Pacino: Daha dördüncü filmi The Godfather olan bir aktörün diğer filmlerinin hangileri olacağı pek önemli değildir zaten o daha 4.filminde kariyerinin en üst noktasına ulaşmıştır önemli olan kariyerini o seviyede devam ettirmesidir Al Pacino ise kariyerini o seviyede devam ettiremedi daha da yükseğe çıkardı 4.filmle zirvede olan kariyerini efsane noktasına getirdi diğer filmleriyle bu filmler sırf Al Pacino için bile izlenmeli bence Serpico,
Godfather 2, Dog Day Afternoon, Scarface, Glengarry Glen Ross, Scent of a Woman, Carlitos Way, Heat, The Devils Advocate, Two for the Money evet Pacino bu filmlerle efsane noktasına ulaşmıştır ama bence en iyisi zaten Oscar da aldığı film olan Scent of a Woman dır bu film için körler okulunda tam 40 gün kalarak kör rolünü nasıl yapabileceğini gözlemlemiştir çünkü o bir metod oyuncusu rolünü adeta yaşayan ve yaşatan bir oyuncu ve Al Pacino gerçekten çok üst düzey bir oyuncu.

Robert De Niro: Az önce Al Pacino için ne dediysek aynısını De Niro içinde söyleyeceğiz çünkü o da aynı Pacino gibi İtalyan bir aileden gelen ve aynı onun gibi efsane noktasına erişen bir üstad dır. De Niro kariyerini Scorsese ile geliştirmiş ve adeta De Nirosuz Scorsese filmi olmamıştır 80 lerde ve bu iki muhteşem adamın işbirliğiyle birbirinden güzel filmler çıkmıştır ortaya usta yönetmen ve harika bir oyuncu ile seyrine doyum olmayan filmler: Mean Streets, Taxi Driver, Raging Bull, The King of Comedy, Cape Fear, Casino ve Goodfellastır. Tabi ki bu filmler bile bir oyuncunu zirveye taşımaya yeter ama bunun dışında The Godfather part 2, The Deer Hunter, Once Upon Time in America, Angel Heart, Heat, Wag the Dog ve Jackie Brown gibi filmlerde de De Niro muhteşem oynamıştır De Niro bu filmlerden godfather part 2 ve The Raging Bull ile ikide Oscar almıştır.

Christian Bale: Kariyerine çocuk yaşta başlayan Bale daha 13 yaşında kariyeri için çok önemli bir filmde oynamıştı Spielbergin Empire of the Sun filminde bu çocuktan olacak dedirten Bale iki sene sonra bu sefer şimdiye kadarki en iyi Henry uyarlaması olan Henry V de de harika oynamış ve küçük yaşta başlayan kariyerinde önemli iki köşetaşını başarıyla atlatarak kariyerine devam etmiştir ve zaten gözler onun üzerindeyken asıl dikkati 2000 senesinde American Psycho ile çekmiştir bu filmde eleştirmenler tarafından göklere çıkarılan Bale 2004 de Makinist filmi için tam 30 kilo vermiş ve güvendiği bir senaryo için nasıl fedakarlıklar yapacağını herkese göstermiştir daha sonra Batman Begins ile batman olan ve diğer batman filmine kadar Rescue Dawn, The Prestige ve 3.10 to Yuma adlı başarılı filmlerde oynamış ve The Dark Knight da en başarılı batman rollerinden birini oynayarak artık oyunculuğunun tartışılmaz olduğunu kanıtlamıştır. Henüz oscarı bulunmayan bale gelecek senelerde Oscar için en büyük adaylarımdan biridir.

Sean Penn: Sean Penn sadece oyunculuğuyla değil evlilikleri ve sosyal sorumluluklarıyla da gündeme gelen bir oyuncudur kendisi daha oyunculuğuyla tanınmazken 85 senesinde Madonna ile yaptığı evlilik ile adını duyurdu Hollywood da, bu evlilik tam 4 sene sürdü ve boşanmaları da evlilikleri gibi büyük bir sükse yarattı Penn bu olaylı evlilikten sonra Carlitos Way ile ilk başarılı oyunculuğunu sergiledi hemen ardından Dead Mans Walking ile ilk Oscar adaylığını alan ve çoğu kişiye o sene kazanması gereken Penn Oscar için tam sekiz sene bekledi ve 2004 te Mystic River ile ilk oscarını kucakladı bu arada savaş karşıtı propagandaları ile Amerika hükümetini de kıyasıya eleştirmesiyle tüm dünyada sempati topluyordu I am Sam de oynadığı özürlü rolüyle yine oscara aday olan Penn yine hak etmesine rağmen ikinci kez hakkı yenerek Oscar kazanamıyordu fakat 2009 senesinde Milk filminde canlandırdığı gaylerin direniş lideri Harvey Milk kompozisyonuyla oscarı genç yaşına rağmen ikinci kez kazanarak ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğunu kanıtlıyordu Penn ayrıca 2007 de çektiği harika bir film olan Into the Wild ile oyunculuğu kadar yönetmenliğinin de çok başarılı olduğunu kanıtlamıştır ve son olarak kendisi gibi oyuncu olan eşi Robin Wright Penn den başka bir kadın için ayrılan Penn özel hayatıyla yeniden gündeme gelmiştir.

Daniel Day Lewis: Bir oyuncu düşünün ki kariyerinde başlangıç yılları dahil ki çoğu oyuncu başlangıç yıllarında saçma sapan kalitesiz filmlerde oynamıştır hiçbir kalitesi yapımda oynamamıştır bütün senaryoları ince eleyip her zaman en kaliteli filmlerde başrolü oynamıştır işte bu oyuncu Daniel Day Lewistir her zaman en iyiyi isteyen ve bunun için her zaman harika performanslar sergileyen Lewis filmlerinde adeta rollerini yaşayarak o rollere ruh katarak harikalar yaratmıştır My Beatiful Laundretta,A Room with a View, The Unbearable Lightness of Being, The Last Mohicans, The Age of Innosence, In The Name of the Father, Gangs of New York, Nine Lewisin birbirinden kaliteli filmleri olarak öne çıkarken iki Oscar aldığı filmleri olan My Feft Foot ve There Will be Blood filmlerindeki inanılmaz performansları Lewisin ingilterenin açık ara en büyük oyuncusu olmasına yetiyor.

John Travolta: Travolta yı herkes Saturday Night Fever filmiyle tanıdı hemen sonrasında gelen Grease müzikalinde çok büyük bir hayran kitlesine ulaştı ve bu kitlesini her filminde daha da çoğalttı Travolta. Travolta yaşlandıkça daha da karizmatik oldu ama daha sonra oynadığı başarısız filmlere kariyeri inişe geçti ta ki Tarantinonun Pulp Fiction filmiyle yeniden eski Travolta geri döndü bu kült filmde canlandırdığı kiralık katil rolüyle gönüllere kazınan Travolta bu filmden sonra aksiyon filmlerinde oynamaya ağırlık verdi Face/Off, The Thin Red Line, Swodrfish, The Punisher gibi kaliteli aksiyonlarda oynadı bu sırada Hairspray adlı müzikalde kadın rolüyle yine muhteşem bir oyunculuk çıkardı. Travolta açıkçası iyi bir oyuncu değil ama onun o karizması bile bir çok filmde başrol almasına yetiyor.

Jim Carrey: Jim Carrey denince herkesin suratında kuşkusuz bir tebessüm oluşuyor çünkü Carrey sinemanın en komik en güldüren en en en neşeli adamıdır mimikleriyle adeta insanı kahkahalara boğan Carrey gülmekten yerlere yatıran bir sürü komedi filminde rol almıştır ve herkes onu komedi filmleriyle tanır Ace Venture(acemi dedektif) serisiyle güldürmeye başlayan Carrey Dumb&Dumber filmiyle kariyerinin belki de en komik oyunculuğunu sergilemiştir bu film kesinlikle Carey in en komik filmidir ama bu film dışında The Mask, Liar Liar, The Cable Guy, Me Myself Irene, Bruce Almighty, Yes Man hatta Batman filminde Ridler karakteriyle yine güldürmüştür Carrey ama Carrey sadece komedi filmlerinden ibaret de değildir The Truman Showda muhteşem bir drama oynamış Eternal Sunshine of the Spotless Mind da harika bir aşık olmuş The Number 23 de ise seyirciyi germeyi başarmıştır Carrey, bu da onun ne kadar iyi bir oyuncu olduğunun kanıtıdır sanırım sadece komedi değil korku,gerilim,romantik, ve dram rollerinde de başarılı olacağını göstermiştir Carrey.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder