5 Aralık 2010 Pazar

YAVUZ TURGUL SİNEMASI VE AV MEVSİMİ



Yavuz Turgul türk sinemasının en önemli yönetmenleri dendiğinde aklımıza gelen 4-5 usta yönetmenden biridir ve bu bu kategoriye sadece 7 filme ulaşmıştır kendisi, filmlerinin vazgeçilmez oyuncusu da tabi ki bu 7 filmin son 6 sında oynayan Şener Şen dir, turgul sadece yönetmende değildir senarist tarafıda en az yönetmen tarafı kadar güçlüdür ve senaryosu ona ait olan çok önemli türk filmleride vardır,, sinemaya senarist olarak başlamış ve bir çok efsane filmin senaryosunu yazmıştır( Tosun Paşa, Sultan, Züğürt Ağa, Çiçek Abbas).
Yavuz Turgulu türk sinemasının en önemli yönetmenleri konumuna getiren filmleri değerlendirsek:
FAHRİYE ABLA:
1984 senesinde ilk yönetmenlik deneyiminde turgul harika bir film yaptı ve bu film türk sinemasının kült filmlerinden biri olmayı başardı evet Fahriye Abla(Müjde Ar)ve aşık olduğu mustafa(Tarık Tarcan ın hikayesini anlatan ama insanı oturduğu yere çivileyen Müjde Ar'ın inanılmaz performansıyla herkesi etkileyen bu film aynı zamanda Turgul unda harika yönetmenliği ile gerçekten çok büyük zevkle izlenen bir başyapıt olmuştur. Bu filmi izlemeyen kaldıysa kesinlikle izlemeli diyorum belki Turgul un en naif filmidir ama duygu aktarımı olarak en önemli filmlerindendir tabiki Müjde Ar'ın da bu filmin başarılı olmasında payı büyüktür.
MUHSİN BEY(1987):
Türk sinemasının en iyi 10 filmi sıralaması yapıldığında her zaman ilk 10 a giren hatta ilk 3 e giren ve çoğu zaman 1.olan bu harika filmde Turgul'un harika yönetmenliğinden çıkarn bir film olarak türk sinema tarihine geçmiştir. Muhsin Bey filmini izlemeyen varmıdır acaba diye düşündüğümde elbet vardır ama çok şey kaçırmıştır izlemeyenler diye düşünüyorum. Şener Şen(bu filmle başlayan ortaklık bundan sonraki tüm filmlerde devam eder)ve Uğur Yücel'in başrollerde oynadığı filmde istanbula türkücü olmak için gelen ALİ NAZİK'in hikayesi anlatılır ve bu efsane filmle Uğur Yücel türk sinemasına kazandırılır gerçekten oyuncu okullarında gösterilmesi gereken bir oyunculuk çıkarmıştır yücel bu filmde tabi ki turgul un muhteşem oyuncu yönetimi de bunda etkili olmuştur.
AŞK FİLMLERİNİN UNUTULMAZ YÖNETMENİ(1990):
Bu film Muhsin Bey kadar meşhur olmamıştır belki ama onun kadar kaliteli onun kadar iy onun kadar ders verici bir filmdir ve bu filmde de Şener Şen filme resmen damga vurmuştur, zamanında çok ünlü bir yönetmen olan Haşmet(Şener Şen)artık kariyerinin sonlarına gelmiş unutulmak üzeredir ve son kez bir şans verilmiştir ve filmi çekmeye başlar hikayemizde burda başlar film güldürdüğü kadar yürek de burkar film içinde film çekilen ender filmlerden olma özelliğine de sahiptir bu Harika film aynı zamanda Müjde Ar da oynamaktadır bu filmde ve bu filmde kesinlikle izlenmesi gereken bir filmdir.
GÖLGE OYUNU(1992):
Yine Şener Şen ve yanında bu sefer Şevket Altuğ bundan önceki yazdığım 3 filme göre daha vasat ama özellikle Aşk filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni ve Muhsin Bey'in İNANILMAZ yapımlar olduklarını varsayarsak onlarla karşılaştırmak haksızlık olur bu filmi ama yine de çok keyifli ve güzel bir filmdir. Işık kullanımı olsun senaryosu olsun oyunculukları olsun gerçekten süper bir filmdir ama dediğim gibi diğer 2 ŞAHESER ile karşılaştırdığımızda biraz vasat kalabilir ama sinema olarak asla vasat bir film değildir bu filmde Turgul severler tarafından izlenmelidir.
EŞKIYA(1996):
Bu film için ne yazılabilirki evet bundan önce yazdığım filmler Yavuz Turgul u Turgul yaptı ama bu film içlerinde en popüler olanıydı en iyisimi sinemasal olarak tabiki değil Muhsin Bey çok daha iyi hatta Aşk filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni de daha iyi diyebiliriz(tatışılabilirde bu yorumum) ama açık ara en etkileyici en ağlatan en insanı vuran film derseniz açık ara bu filmi yazarım.
Şener Şen belkide kariyer filmi yapmıştır bu filmde(bir sürü harika oyunculuğu var büyük ustanın burdan en az 10-15 film sayarım ama kime sorsanız dışarda Şener Şen in en iyi filmi diye Eşkıya der daha iyi performansları vardır belki ama ben de Eşkıya derim)onun yanında Uğur Yücel(Muhsin Bey den sonra) yine harika bir performans göstermiştir, Özkan Uğur da çok iyidir aynı şekilde Şermin Hürmeriç(Keje) ve Kamran Usluer(Berfo)çok iyi oynamışlardır oyunculuk,senaryo,yönetmenlik ve de MÜzikleriyle 4/4 lük bir filmdir EŞKIYA ben 6 kez izlemişimdir ve her izlediğimde boğazım düğümlenir o kadar etkili bir filmdir ve izlemeyen tabiki kalmamıştır kaldıysada çok büyük bir eksikliktir.
not: türk sinemasının tekrar canlamasında çok büyük etkisi olmuştur ayrıca EŞKIYA filminin.
GÖNÜL YARASI(2004):
Uzun bir aradan sonra( tam 9 sene) üstelik Eşkıya gibi EFSANE bir filmden sonra çekti büyük usta bu filmi Eşkıyadan sonra ne çekerse çeksin eleştirilme ihtimali çok fazlaydı çünkü çıtayı çok yükseklere çekmişti ve ondan daha iyi bir film olma ihtimalide gerçekten azdı evet Eşkıya ya göre daha kötü diyemeyeceğim ama daha vasat bir filmdi belki Gönül Yarası ama kıyasladağımız filme bakarsak türk sinemasının en iyi 10 filminde her zaman yer alan Eşkıya o yüzden asla o filmle karşılaştırmadan, kendi içinde değerlendirmemiz gerekir Gönül Yarasını.
Filmde başrollerde her zamanki gibi Şener Şen olmak üzere Meltem Cumbul oynuyor yardımcı oyuncu Timuçin Esen de en az başroller gibi öne çıkıyor çünkü harika bir performans gösteriyor( Turgul'un filmlerinin en önemli özelliği senaryoları gereği karakter oyunculuğunu öne çıkarması ve oyunculukların her zaman çok iyi olması hiçbir filminde oyuncular vasat değildir hep kariyer performansları gösterirler) filmin konusu ise piskopat eşinden kaçan dünya(Meltem Cumbul)un istanbulda bir pavyonda şarkı söylemesi ama kocasının onun peşini bırakmayıp istanbula gelmesi ve böylece gelişen olaylar.
Filmin müzikleri harika oyunculukda harika ama senaryoda ilk defa açıklar vardır ama yinede verdiği duyguyla ve sonunda gözyaşlarını gözden istemsizce akıtmasıyla bu filmde Turgul sinemasının izlenmesi gereken filmlerindendir( YAVUZ TURGUL'un bütün filmleri izlenmelidir evet beğenirsiniz beğenmezsiniz ama her filmi külttür ve çok kalitelidir.)
Baştada dediğim gibi sinemaya senarist olarak başlayan Turgul hem başkalarının yönettiği filmlerde hem de kendi filmlerinde senaryolarının üst düzey olmalarıyla sinemada kendine yer edinmiştir ama 2007 de Ömer Vargı'nın yönettiği Kabadayı filmiyle belkide kariyerinin en kötü senaryosunu yazmıştır sözde mafya filmi olan ama herkesin o basit senaryosuna güldüğü film bence çok başarısız bir film olarak Turgul'un sinematografisine geçmiştir.
2010 senesinin filmleri yavaş yavaş açıklandığında AV MEVSİMİ diye bir film çekileceği ve filmi yazan ve yönetenin Yavuz Turgul olacağı açıklandı oyuncularında Şener Şen(vazgeçilmezi), Cem Yılmaz ve Çetin Tekindor olacağı açıklandığında ister istemez herkes çok büyük bir beklenti içine girdi büyük bir yönetmen, usta oyuncular ve film cuma günü vizyona girdi bizde herkes gibi büyük beklentilerle gittik filme.
Av Mevsimi için ilk başta görüntü yönetmenliği olarak inanılmaz bir iş çıkarılmış bunu söyleyerek başlayabilirim hollywood un a klas filmlerinde olan görüntülerden hçbir farkı yoktu filmin o anlamda türk sinemasının en iyisi diyebilirim şu ana kadar öyle bir film çekilmedi türkiyede, ama herşey tabiki görüntüyle bitmiyor, senaryo(kabadayı filminde s.o.s vermişti turgul senaryosuyla) gayet basit ve sıradan polisiye bir film çekiyorsanız böyle bir senaryo olmaz biraz gizem olmalı karışık olmalı, seyircinin kafası karışmalı, seyirci kendini yormalı ama bunların hiçbiri yok gayet tekdüze bir senaryo çıkıyor karşımıza üstelik inanılmaz mantık hatalarıda var burdan şimdi bunları yazmak istemiyorum, gidecekler için sadece izleyin bana hak vereceksiniz diyorum ama 2 nokta yazmak istiyorum; 1- katilin kim olduğu filmin hemen 2.yarısında anlaşılıyor (10 yaşındaki çocuk bile anlar)2- bir doktor sahnesi varki akıllara zarar(izleyince kesin hak vereceksiniz).
Oyunculuklara gelirsek Şener şen herzamanki gibi ustalığını konuşturuyor ama cinayet masası dedektifi kibar olmamalı biraz sert olmalı diye düşünmeden edemedim, Cem Yılmaz ise gerçekten şapka çıkarılacak bir kompozisyon çiziyor filmde(beni en çok şaşırtan da bu oldu filmde) Çetin Tekindor için fazla söze zaten gerek yok çok iyi bir karakter oyuncusu kendisi, Okan Yalabık(kendisini sevmem) çok başarılı oynuyor o da beni şaşırttı ve Melisa Sözen ise bu saydıklarım kadar iyi olmasada(zaten olamaz) sırıtmıyor en azından.
Sonuç olarak film vasatın da altında bir polisiye filmi olarak bende hayalkırıklığı yarattı ama yine de bu senenin büyük beklentilerle beklenen 3 filmi arasında( New Yorkta 5 Minare, Prensesin Uykusu) en iyisi diyebilirim(sinema kalitesinde tabi ki Prensesin Uykusu ama izleme açısından Av Mevismi).
not: Filmde Cem Yılmazın Kazım Koyuncunun HAYDE HAYDE şarkısını söylediği sahne çok güzeldi çok beğendim o sahne için bile gidilir aslında.

1 yorum:

  1. av mevsimi-harikaydı cumartesi gittim. sabahtan beri kafamın içinde HAYDEE HAYDEE dönüyor.üstelik ritmleri ve tüm sahnesiyle beraber.

    YanıtlaSil