15 Ağustos 2011 Pazartesi

2011'e Damga Vuracak Filmler


Başlığa bakıp yahu Ağustosa geldik senenin bitmesine 4 ay kaldı nerde bu filmler diyebilirsiniz ama en iyi filmler genelde senenin son 3 ayında vizyona girer, nedeni de tabi ki oscar adaylıkları ve oscar kazanma şansını arttırmaktır. 2011 senesi son 7 seneden çok daha kaliteli filmler izleyeceğimiz bir sene olacak, önce bunun garantisini vereyim size, son 7 senede hollywood kısır bir döngüye girdi ve maalesef senaryo sıkıntıları çekti ama bu sene ağır abi dediğimiz usta yönetmenlerinde el atmalarıyla çok kaliteli filmler ekimden itibaren izleyiciyle buluşacak, ve bu sene oscar savaşları da çok çetin geçecek.
Filmlerimize gelince kısaca yazarak sizlere tanıtayım.
The Ides of March:
Yazan, yöneten ve oynayan George Clooney, Clooney'in 4.yönetmenlik deneyimi olacak bu film ilk 3 denemede gayet olumlu tepkiler aldı, özellikle Good Night, and Good Luck çok iyiydi ve bu filmde en az onun kadar başarılı olacak hatta bu filmde en iyi senaryo belkide yönetmenlik oscarı neden gelmesin hatta oyunculuk... , Clooney bu filmle 2011'e damga vuracak.
The Descendant:
Alexander Payne'in bu drama-komedi türü filminde başrol yine Clooney'e ait ve az önce dediğim gibi 2011'e Clooney damgasını bu iki filmle vuracak ve oscardan eli boş dönmeyecek gibi. filme gelince bu senenin iyilerinden.
J. Edgar:
Fbi'ın efsane başkanı Edgar Hoover'ın hyatından bir kesit aktaran bu filmde yönetmen Clint Eastwood, Hoover'ı canlandıran da Leonardo di Caprio, film bu senenin en çok merak edilen filmi, Leo bu filmle oscarı alırmı, çok yakın ama rakipleride çok önemli isimler.
Extremeley Loud and Incredibly Close:
Bu film için tek yorum dahi yapmayacağım sadece kadroyu yazacağım: Tom Hanks, Sandra Bullock, Viola Davis, Max van Sydow, John Goodman ve James Gandolfini, evet hepsi birbirinden usta bu oyuncularla bu filmin kötü olma ihtimali varmı, tabi ki hayır merakla beklenen filmlerden biride bu film.
Hugo:
Martin Scorsese'nin bu seneki bombası da bu, 1930'un Parisinde geçen filmde bir yetimin hikayesi anlatılıyor. Başrolde Jude Law, Sasha Baron Cohen, sir Ben Kingsley ve genç yetenek Chloe Moretz var.
Moneyball:
Bu filmde karşımızda Brad Pitt var ve gerçek bir hayat hikayesini izleyeceğiz, Oakland bezbol takımının sahibi Billy Beane'in başarı hikayesi, Billy Beane'i canlandıran Pitt bu filmle en iyi oyuncu dalında oscara göz kırpacak.
The Tree of a Life:
Bu film zaten Cannes'da Altın Palmiye kazanarak 1-0 önde başlıyor yarışa, çok merak edilen filmlerde başı çeken usta yönetmen Terrence Malick'in bu baş yapıtında Brad Pitt ve Sean Penn adeta oyunculuk gösterisi yapıyorlar.
A Dangerous Method:
A History of a Violence ve Eastern Promises filmlerinin usta yönetmeni David Crononberg'in son filmi bu senenin en sarsıcı filmlerinden olacak çünkü psikoanaliz'in babaları sigmund freud ve carl jung'un arasındaki çekişmeyi derinlemesine ele alıyor, Freud'u Viggo Mortensen, Jung'u Michael Fassbender canlandırıyor.
We Bought a Zoo:
Jerry Maguire ve Almost Famous filmlerinin yönetmeni Cameron Crowe'un çektiği ve Scarlett Johansonn ile Matt Damon'un oynadığı film bu senenin merak edilen filmlerinden biri olarak göze çarpıyor.
WAR HORSE:
ve bu senenin en çok merak ettiğim filmi War Horse, Steven Spielberg'in yönettiği filmde 1.dünya savaşı bir atın gözünden anlatılıyor ve film oscarında en büyük adaylarından.
Tinker, Tailor, Soldier, Spy:
Gary oldman ve geçen senenin oscarlı oyuncusu Colin Firth ve bir thriller sanırım daha fazla açıklamaya gerek yok.
Carnage:
Usta yönetmen Roman Polanski'nin yönettiği filmde Kate winslet oscar aldıktan sonra ilk kez karşımıza çıkacak(3 sene aradan sonra) ve ona bir diğer oscarlı oyuncu Jodie Foster(2 oscar) eşlik edecek, filmin erkek oyuncuları ise yine bir oscarlı oyuncu Christoph wWltz ve usta oyuncu John c. Reilly.
The Iron Lady:
İngilterenin efsanevi başkanı Margaret Thatcher'ın hayatının anlatıldığı filmde Thatcher'i Meryl Streep canlandırıyor ve bu rolle 3.oscarına adeta kucak açıyor, film gerek tarihi bakımdan gerekse Streep'in harika oyunculuğu bakımından kesinlike bu senenin en merak edilen filmilerinden biri.
My Week with Marilyn:
Marilyn Monroe'nun kısa ve efsane hayatından bir kesit sunan filmde Monroe'yu Michelle Williams canlandırıyor ve bu filmde bu senenin beklenilen filmlerinden.
The Help:
Bir kadın hikayesi olan bu filmde Viola Davis oyunculuğuyla büyülerken ona Emma Stone, Bryce Dallas Woward ve Jessica Chestain eşlik ediyor.
CONTAGION:
Bu senenin en çok merak edilen filmlerinde bu film bir adım önde çünkü gerçekten yıldızlar topluluğu, yönetmen Steven Soderbergh (Traffic ve oceans serisi) oyuncular: Matt Damon, Marion Cotillard, Kate Winslet, Gwyneth Paltrow, Jude Law ve John Wawkes evet bu film sırf bu kadro için bile izlenir merakla bekliyoruz.
Young Adult:
Charlize Theron ve Patrick Wilson'un oynadığı film boşandıktan sonra kasabasına geri dönen yazarın evli ve çocukları olan eski sevgilisiyle yaşamaya başladığı aşkı anlatılıyor.
On The Road:
Bir yol hikayesi olan bu film eğer zamanında vizyona girerse özellikle oyunculuklarıyla bir çok ödül töreninde ödülleri kucaklayacaktır, kucaklayacak oyuncular ise : Kirsten Dunst, Sam Riley ve Kristen Stewart. Ayrıca Viggo Mortensen, Amy Adams ve Steve Buscemide bu filmde usta oyunculuklarını sergiliyorlar.
The Rum Diary:
Herkesin bildiği ve izlemeye bayıldığı kült film Withnail & I filminin yönetmeni Bruce Robinson'un yönettiği filmdeJohnny Depp hem senaryoyu yazdı hem de oynadı ona genç oyuncu Amber Heard eşlik etti.
Drive:
Cannes'da en iyi yönetmen ödülünü alan Nicolas Winding Refn'in bu filmini izlerken yerinizde duramayacaksınız full adrenalin ve aksiyon dolu filmde Ryan Gosling, Christina Hendricks ve Carey Mulligan oynuyor.
Beginners:
Christopher Plummer, Ewan M cgregor ve Melanie Laurent'in oynadığı filmde Plummer oğlu Mcgregor'a gay olduğunu açıklayan bir baba'yı canlandırıyor.
ve son olarak
The Skin I Live in:
İspanya'nın usta yönetmeni Pedro Almodovar'ın son filminde usta oyuncu Antonio Banderas mükemmel bir oyunculuk sergiliyor ve oscar'a göz kırpıyor, film plastik cerrahın geçmiş trajedilerini anlatıyor.
Evet yukarıda yazdığım filmler bu sene ekim, kasım ve aralık aylarında dünyada ve ülkemizde vizyona girecekler, elinizden geldiğince sinemada izlemey çalışın, kaçırdıklarınızıda mutlaka dvd arşivinize katın derim, şimdiden iyi seyirler...