8 Eylül 2017 Cuma

LİTVANYA(Vilnius-Kaunas)

Finlandiya'da geçirdiğimiz iki geceden sonra yolculuğumuza Baltık ülkeleriyle devam ettik, Helsinki'den Tallinn’e Linda Lines'la 2 saatlik bir feribot yolculuğu sonra vardık ve Tallinn’den kiraladığımız arabayla baltık ülkelerinin en güneyinde olan Litvanya’ya gitmek için yola koyulduk.

Tallinn’den saat 12.30’da çıkıp 8 saat süren bir araba yolculuğundan sonra Litvanya’nın başkenti Vilnius’a vardık, yolculuğumuzun %70’inde yollar tek yöndü ve inanılmaz Tır trafiği vardı ama yolun manzarası o kadar güzeldi ki yolculuk nasıl geçti anlamadık, Tallinn’den Vilnius’a kadar 8 saatlik yolda sağımız solumuz yemyeşil ağaçlarla kaplı bir yolda arabamızı sürdük ve 8 saat bizi yormadı açıkçası. Vinius’a varır varmaz otelimize yerleştik ve şehri keşfetmek için hemen dışarı çıktık. Otelimiz old town’a 100 metre uzaklıkta bir yerdeydi, o yüzden otelden çıkar çıkmaz old town’un içine daldık ve dalar dalmaz şok olduk, her yerde etekleriyle sallanan İskoçlar vardı, bir ara acaba biz yanlışlıkla Litvanya yerine İskoçya'ya mı geldik acaba diye düşünmedim değil çünkü her barda, her cafede, her restoranda İskoç vardı, bu kadar çok İskoçun burda işi ne diye düşünürken milli maç haftasında olduğumuzu hatırladım ve hemen internete girip düşündüğümü doğruladım, cumartesi günü Vilniusta Litvanya-İskoçya maçı vardı bu yüzden İskoçlar cuma gününden Vilniusa akın etmişti, old town’u geçip Vilnius’un en kalabalık caddesi olan Vilniaus gatveye geçtik ve bir de ne görelim Amerika'nın meşhur fast food restoranı Hooters ordaydı, bu zamana kadar gittiğim hiç bir yerde görmediğim Hooters’ı ilk defa Vilnius’ta görmek beni açıkçası şaşırtmıştı, o şaşkınlıkla hemen Hooters’a oturduk, zaten kurt gibi açtık ve karnımızı Hooters’da doyuracak olmanın verdiği keyifle dört bir tarafımızı saran sarhoş İskoçları izledik. Hooters’da karnımız doyurup İskoçlarla sohbet ettikten sonra Litvanya gecelerine akmak için hazırdık artık, Hooters’dan çıkıp caddede yürümeye başladık, Vilnius'un en işlek caddesi olan Vilniaus gatvede bir sürü pub ve bar var, hangisine gireceğimizi şaşırdık açıkçası ve caddenin sonuna kadar yürüyerek hepsine baktık ve sonunda Bardakas’a girmeye karar verdik.

Bardakas Türkiye de dahil bu zamana kadar gittiğim ülkelerde girdiğim mekanlarda açık ara en iyilerinden biriydi, hem içindeki insanlar çok kaliteliydi hem de o kalitenin tersine fiyatlar çok uygundu, İstanbul'da öyle bir mekanda 1.5 litrelik mojitoya ne alırlar bilmiyorum ama orda biz 15 euro verdik, evet 15 euro, o fiyatları görünce gerçekten şok olmuştuk, Bardakas’ta kendimizi müziğin ritmine kaptırdık ve gerçekten çok eğlendik, müziklerde güzel, içerdeki ambiyans güzel, insanlar güzel, kısacası bardakas gerçekten çok güzel bir mekandı, Vilnius’a gidecek herkese kesinlikle öneririm bardakas’ı. 

Arkadaşlar hadi çıkalım başka bir mekana daha gidelim dedikçe durun burası güzel diyerek 1 saat daha fazla kaldık ama sonunda beni zorla da olsa çıkarmayı başardılar bardakas’tan, bardakas’tan çıkıp old town’a yürüdük ve kalabalık bir mekan gördük, sorduğumuzda erasmus partisi olduğunu söylediler, Litvanya’da okullar 1 eylülde açılıyormuş, 1 eylül hangi güne gelirse gelsin, bu sene 1 eylül cuma günüydü okullar açılmadan bir gün öncede erasmus partide öğrenciler kaynaşıyordu, daha önce hiç erasmus partisine girmediğim için girelim dedik ve 4 kişi 10 euro vererek partiye girdik, içerisi inanılmaz kalabalıktı ve herkes çılgınlar gibi eğleniyordu, orda 1 saat kaldıktan sonra sabah Vilnius'u gezeceğimiz için partiden çıkıp otelimize gittik ve uyuyarak enerjimizi topladık.



1 eylül cuma günü sabahı erkenden uyanıp Vilnius'u gezip ordan da 2 gibi çıkıp Kaunas’a geçecektik o yüzden sabah 9’da otelden çıkıp Vilnius'u gezmeye başladık, otelimiz old town’a 100 metre olduğu için şanlıydık, otelden çıktık ve direk old town’a girdik, old town’u new town’a bağlayan sokağın adı Pilies sokağı, Vilnius'un en meşhur sokaklarından biri, Pilies’de gezinerek aşağı indik ve katedral meydanına gittik, katedral meydanında tahmin edeceğiniz gibi Vilnius katedrali var ve o meydan Vilniusun kalbinin attığı meydan, orada oturup geleni geçeni izlemek bile insana iyi geliyor, katedral meydanından gece gittiğimiz vilniaus gatveye gittik, 1 eylül’de okullar açıldığından her yer öğrenci kaynıyordu ve hepsinin elinde de çiçek vardı, sanırım öğretmenlerine götürüyorlardı, kraliyet sarayını da gezdikten sonra St Anne kilisesine gittik, gotik bir mimariye sahip olan St Anne kilisesi mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri, St Anne kilisesini de gezdikten sonra Uzupis bölgesine gittik, Uzupis Vilnius içinde ufak bir yer ve kendi anayasaları hatta marşları bile var, burasıda mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Uzupis'in orda Vilnius nehi var, nehrin yanında bir cafeye oturup bir şeyler içtik ve ardından Vilniusta görmemiz gereken son yer olan Gediminas kulesini görmek için yola koyulduk, Gediminas kulesinden tüm Vilnius'u kuş bakışı görebilirsiniz o yüzden kesinliklie görülmesi gereken bir yer Gediminas kulesi, biz gittiğimizde fünikiler bakımdaydı o yüzden yaklaşık 15 dakika süren bir tırmanıştan sonra kuleye vardık ama değdi açıkçası çünkü dediğim gibi tüm Vilnius ayaklarınızın altında kalıyor, orada 45 dakika kalıp Vilniusu izledikten sonra saat 1’e gelmişti ve bizim Vilnius2tan Kaunas'a gitmemiz gerektiğinden yavaştan arabaya binip yola koyulma zamanı gelmişti, Gediminas'tan inip otelimizin otoparkında bulunan arabamıza gitmek için old town’dan geçtik, İskoçlar yine her yerdelerdi, akşam maç öncesi içmeye başlamışlardı, gaydalarını çalarak marşlar söylüyorlardı, bir İskoç'tan canlı olarak gayda dinlemek de nasip oldu üstelik vilniusta, old town’u tekrar gezerek ve almamız gereken hediyelik eşyaları alarak arabamıza bindik ve Kaunas yoluna koyulduk. 



Vilnius’tan Kaunas normalde 1 saat 30 dakika ama Vilnius-Kaunas yolu üstünde mutlaka uğramanız gereken harika bir yer var TRAKAİ, Litvanya'ya gelip burayı es geçmek gerçekten saçmalık olurdu, Trakai es geçilemeyecek kadar muhteşem bir yer, Vilnius'tan yaklaşık 25 dakika uzaklıkta ve tabi ki Trakai’yi es geçmedik ve arabamızın rotasını Trakai’ye çevirdik, vardığımızda gerçekten büyülendik, Trakai castle nehrin üzerine kurulmuş ve muhteşem manzarasıyla tüm heybetiyle karşımızdaydı, fotoğraf çekmeyi bilmeseniz bile o manzara karşısında çekeceğiniz fotoğraf sanat eseri gibi gözükecek bir manzaradan bahsediyorum, tabi ki oranın tadını çıkardık, kaleyi gezdik, oturduk, hemen karşısındaki cafede oturup kaleye karşı kahvemizi içtik ve bol bol fotoğraf çektik, Trakai’yi de gezdikten sonra artık Kaunas’a gitmek için yola koyulmamız gerekiyordu, yaklaşık 2 saatlik yolculuktan sonra Kaunas’a varacaktık ama maalesef yol çalışması olduğundan yolculuğumuz 3 saat sürdü, vardığımızda hava kararmıştı, hemen otelimizi bulduk ve yerleştik ve ardından oteldeki resepsiyonist ablanın tavsiye ettiği, kaunas’ın en kalabalık caddesine gittik. 

Rotuses caddesi aynı zamanda kent meydanınında içinde olduğu cadde, Kaunas Litvanya'nın üniversite şehri, en çok üniversite Kaunas’ta var ve dolayısıyla öğrenci şehri diyebiliriz Kaunas’a, rotuses caddesinde biraz dolaşıp bir pub’a girdik, rePUBlic adlı pub gerçekten çok keyifli bir pubtı, bu arada bu pubın 3 şubesi var bizim girdiğimiz 2.şubesiydi, inanılmaz kalabalıktı ama şansımız yaver gitti ve kendimize boş bir yer bulduk, orda oturup karnımızı doyurduk ve Litvanya'nın yerel biralarından denedik, eğer Litvanya'da bir mekana giriyorsanız ve orda müzik çalıyorsa kesinlikle oynayan birileri vardır, bunu Vilnius'ta da görmüştük, Kaunas'ta da gördük, pubda çalan müzikte yerinde duramayan Litvanlar sanki orası pub değilde clubmış gibi oynamaya başladılar, bizde biralarımızı içip izledik, 2 saat orda yiyip içtikten sonra resepsiyonist ablamızın bize tavsiye ettiği ve kesinlikle gece buraya gitmelisiniz dediği cluba gitmek için pubdan ayrıldık, resepsiyonist ablanın önerdiği mekanın adı Taboo’ydu.

Taboo bulunduğumuz yerden 5 dakikalık yürüme mesafesindeydi, Taboo hem lounge hem club olarak hizmet veren harika bir mekandı, maalesef Türkiye'de böyle mekanlar çok yok, lounge da çok güzel ama biz club’da eğlenmek istediğimiz için club’ına girdik, giriş 5 euro(o mekan için gayet uygun, 20 euro deseler verilir) Taboo’yu övmek için kelimeler gerçekten kifayetsiz kalır, hayatımda gittiğim en iyi club desem abartmış olmam, hem müzikler harikaydı, hem ortam süperdi hem de içkiler inanılmaz ucuzdu, bir clubda olması gerekenden fazlasıydı taboo, gece 12’den 3’e kadar eğlendik, daha da kalmak isterdik ama sabah erkenden Letonya'ya gideceğimiz için istemeye istemeye çıkmak zorunda kaldık Taboo’dan. Taboo’yu size şöyle anlatabilirim eğer Türkiye'den Litvanya'ya direk uçular Vilnius değilde Kaunas’a olsaydı, cuma’dan Kaunas’a gidip cuma, cumartesi gecesi Taboo’da eğlenip pazar geri dönerdim, işte o kadar iyi bir mekan Taboo.



Sabah erkenden kalkıp Kaunas’ın görülmesi gereken tek yeri olan Kaunas kalesini görüp ordan ver elini Riga yapacaktık, sabah 9’da kalktık gidip Kaunas kalesini gördük ve Riga için yola koyulduk, Kaunas’tan yaklaşık 4 saat süren yolculuğumuz sonra Riga'ya vardık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder