12 Aralık 2013 Perşembe

REHA ERDEM


1960 senesinde İstanbul'da doğan Erdem Galatasaray Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesini bitirdikten sonra Pariste eğitimine devam etmiştir, ilk filmi A Ay'ı 1988 senesinde çekmiştir, ondan sonra sinemaya uzun süre ara verip reklam filmi yönetmenliği yapmıştır ve 11 sene sonra 1999'da 2.filmi KAÇ PARA KAÇ'ı çekmiştir, 2004 senesinde KORKUYORUM ANNE filmiyle dikkatleri çekmeyi başarmış ve Adana altın kozada en iyi senaryo ödülünü kazanmıştır, 2006'da çektiği BEŞ VAKİT filmiyle kendini iyice ıspatlayan Erdem, Altın kozada en iyi film ve Uluslararası İstanbıul film festivalinde Altın Laleyi kazanmıştır, 2008'de HAYAT VAR ile bir çok ödül kazanan Erdem çoğu eleştirmene göre kariyerinin en iyi filmine imza atmıştır, 2009'da çektiği KOSMOS ile Antalya Altın Portakalda en iyi film ödülünü kazanan Erdem 2013'te çektiği son filmi JİN'le Kürt sorununa değinerek dikkatleri yine üzerine çekmeyi başarmıştır.

A AY: 1988'de çektiği ilk film, film tamamen siyah beyaz çekilmiştir, çoğu kişi Bergman filmlerine benzetir, sıkıcı diyenler de vardır, evet Bergman filmlerine benzer ve evet Bergman filmleri sıkıcysa bu filmde sıkıcıdır ama bence bu filme sıkıcı diyen adam sinemadan anlamayan biridir, film değeri çok sona anlaşılan bir film oldu, 8 sene sonra sinemalarda yayınlandı mesela, Erdem'in en iyi filmi değildir ama kesinlikle ilk film olarak çok başarılı bir yapımdır. Özellikle filmin sonunda Münir Özkul'un italyana konuşması efsanedir.

KAÇ PARA KAÇ: İlk filminden tam 11 sene sonra çektiği bu filmde Erdem dünyanın en büyük gücü olan PARA olgusunu masaya yatırıyor, insanların para için neler yapabileceğini, nasıl değişeceklerini harika bir şekilde anlatıyor, Taner Birsel de harika performansıyla bu filmde döktürüyor, bu filmde İstanbul'a da bol bol yer veriyor Erdem, adeta bu güzel şehre doyuruyor izleyenleri.

KORKUYORUM ANNE: Erdemin en eğlenceli filmidir, sanki filmde değilde mahallemizde hissederiz kendimizi bu filmle, çok içten ve samimi bir filmdir. Erdem'in kendi sinema tarzının biraz dışında olan bu film Erdem sinematografisinin üzerine atılan güzel bir sos gibi düşünülebilir.

BEŞ VAKİT: İnsanın içine işleyen, ruhuna giren, bitmesini hiç istemediği filmlerden biridir, sade, sessiz ama çok etkili bir anlatımı vardır bu filmin, sahneyi çocuklara bırakmıştır Erdem bu filmde, ölümü-doğumu, anne-baba ilişkilerini, aşk, cinsellik ve korkuyu üç çocuğun gözünden 5 ayrı vakitten izletir bize.

HAYAT VAR: İnsanların bu filmi izledikten sonra gerçekten hayat var dediğinden eminim, bu film aslında hayata isyan filmidir, Elit İşcanın efsane performansı da bu filmi çok yukarılara taşıyor, yatalak bir dede, herkese borcu olan bir babayla birlikte yaşayan küçük bir kızın hayata tutunuşu anlatıyor, filmde kullanılan Orhan Gencebay şarkıları da filme değer katan en önemli ögelerden biri. bu film benim en sevdiğim Erdem filmidir ve  bence Erdemin en iyi filmi.

KOSMOS: Erdemin sürrealizmin dibine vurduğu filmidir, ben bu filmi İzmir'de festivalde izlemiştim ve salonda bulunan 30 kişinin en az 25'i bu ne biçim film diye çıkmıştı salondan hatta yarıda bırakıp çıkan da olmuştu ama film Altın Portakal başta olmak üzere bir çok ödül kazandırdı Erdem'e. Karsta geçen filmde Kosmos ve Neptün arasında hiç konuşmadan sadece çığlıklarla yaşanan aşkı izliyoruz. Erdemin normal bir sinema seyircisi için en sinir bozucu, sıkıcı filmi olabilir ama kesinlikle bir baş yapıttır bu film..

JİN: Malum bu aralar açılım sözcüğü çok moda, Erdem de bu filmde açılım hakkındaki düşüncelerini yansıtmış, babası öldürülmüş bir kürt kızının dağlardan kaçıp normal bir yaşama geçmek istemesi ama bunu ona yaklaşan erkekler sayesinde başaramaması anlatılıyor, başarması için hiç bir şart verilmiyor tam tersi ona iyilikle yaklaşan erkeklerin hepsi aslında ona sahip olmaya çalışan şerefsizlik yapan erkekler oluyor. Erdem filmde aslında her iki tarafa da değiniyor, hem Kürtlerin yaşadıkları zorluklar hem devletin problemleri anlatılıyor, bence gayet başarılı bir film olmuş, erdem çoğu kişi tarafından eleştirilse de çok sağlam bir filme imza atmış, Erdem ayrıca bu filmde fotoğraf sanatını da çok iyi kullanmış ve doğayla bütünleştirmiştir izleyiciyi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder