12 YEARS A SLAVE:
2008 senesinde Hunger filmiyle çıkış yapan, 2011’de Shame filmiyle o çıkışı sürdüren Steve Mcqueen 2013’ün en çok beklenen filmine imza atıyor, gerek Hunger’da gerekse Shame’de çok tartışılan konulara ele alan Mcqueen 12 Years a Slave’de de en az diğer filmleri kadar adından bahsettirecek.
Filmin kadrosunda Mcqueen’in Hunger ve Shame’de de rol verdiği Michael Fassbender, Brad Pitt, Paul Giamatti ve geçen sene Beasts of the Southern Wild filmiyle Oscar’a aday olan 12 yaşındaki genç yetenek Quvenzhane Wallis de yer alıyor.
AMERICAN HUSTLE:
2010 senesinde The Fighter ve geçen sene Silver Linings Playbook gibi iki çok iyi filme imza atan David O Russell bu senede en az o iki film kadar iddalı filme imza atıyor.
Kadroda The Fighter’da da oynayan Christian Bale(Oscar kazanmıştı) ve Amy Adams, Silver Linings Playbook’da oynayan Bradley Cooper ve Jennifer Lawrence(Oscar kazanmıştı) in dışında Jeremy Renner ve efsane oyuncu Robert De Niro da var, bu senenin en dikkat çeken castingini bir araya getiren Russel, iki filmde alamadığı Oscar’ı bakalım bu sefer alacak mı.
GRAVITY:
2001’de Y tu Mama Tambien filmiyle dikkatleri çeken Alfonso Cuaron bu filmdeki başarısını 2006’da çektiği efsane bilimkurgu Children of Men ile pekiştirmişti, bu senenin belki de tek bilimkurgusu Gravity’de iki oscarlı oyuncuyu buluşturuyor Cuaron, Sandra Bullock ve George Clooney, bakalım Cuaron bu filmiyle Children of Men’deki başarısını yakalayabilecek mi.
SAVING MR BANKS:
Saving Private Ryan’dan sonra bir başka Savingli filmde karşımıza çıkıyor Tom Hanks, işin esprisi bir yana bu filmde Walt Disney’i canlandıran Tom Hanks 3.oscarına da göz dikiyor, Hanks’e filmde Emma Thompson ve Colin Farrell eşlik ediyor, filmin konusu ise yılların kült müzikali Mary Poppins’in yapım aşaması.
THE MONUMENTS MEN:
George Clooney’in hem yazdığı hem yönettiği hem de oynadığı bu film Clooneyin 5.yönetmenlik macerası, Clooney’e bu filminde çok yakın arkadaşı Matt Damon’un yanı sıra Cate Blanchett, Bill Murray ve The Artist filmiyle Oscar kazanan Jean Dujardin eşlik ediyor.
INSIDE LLEWYN DAVIS:
Galası Cannes film festivalinde yapılan Coen kardeşlerin yeni filmi eleştirmenler tarafından çok olumlu yorumlar aldı, kadrosunda Justin Timberlake, John Goodman, Carey Mulligan’ı bulunduran bu filmde Coenler kendi tarzlarının dışına çıkıp müzik ağırlıklı bir film yapmışlar, bakalım bu filmin Oscar’da şansı ne olacak, izleyip göreceğiz.
AUGUST OSAGE COUNTY:
Meryl Streep ve Julia Roberts gibi iki dev oyuncunun yer aldığı filmde aykırı oyuncu Juliette Lewis’te onlara eşlik ediyor, film tatile çıkan kalabalık bir ailenin iç hesaplaşmasını konu alıyor, Julia Roberts ve Meryl Streep bu filmde Oscarlarına bir Oscar daha katabilecekler mi acaba, Meryl Streep Julia Roberts’ın önünü açmak için yardımcı dalda kendini yazdırdı, Roberts ikinci Oscar’ını alabilecek mi izleyip göreceğiz.
FOXCATCHER:
Channing Tatum, Steve Carrel, Mark Ruffalo, Sienna Miller ve usta oyuncu Vanessa Redgrave’in oynadığı filmde olimpik güreş şampiyonu Mark Schultz’un hayatından bir kesit izleyeceğiz.
THE WOLF OF WALL STREET:
Efsane yönetmen Martin Scorsese’nin bu filmde yine yeni yeniden Leonardo Dicaprio’yla çalışıyor, ikilinin 5.ortak filmi olacak bu yapımda Jordan Belfort’un gerçek hayat hikayesi anlatılıyor, Caprio’ya filmde Matthew Mcconaughey ve Jonah Hill eşlik ediyor, eleştirmenler Capiro’nun bu filmde o yıllardır beklediği Oscar’ı kucaklayabilme ihtimalini çok güçlü buluyorlar. Benimde en az Leo kadar beklediğim o heykelcik bakalım Leo’ya gidecek mi, eğer giderse ben de çok mutlu olacağım.
DALLAS BUYERS CLUB:
Teksas’lı elektrikçi Ron Woodroof’un Aids olması ve Aids’le mücadelesinin anlatıldığı filmde Matthew Mcconaughey harika bir performans sergiliyor, ona Jennifer Garner ve Jared Leto eşlik ediyor, akademinin böyle oyunculukları sevdiğini bildiğimiz için Matthew Mcconaughey’in Oscar’da şansının olduğunu da söylemek gerekir.
THE BUTLER:
Precious filmiyle 2009’da adından söz ettiren Lee Daniels yine siyahilerin hayatını eke aldığı bu filminde en az Precious kadar idaalı, beyaz sarayda kahyalık yapan Cecile Gaines’in hayatını anlatan filmde Oscar’lı oyuncu Forest Whitaker’e uzun zaman sonra beyazperdeye geçen Oprah Winfrey, usta oyuncu Jane Fonda ve John Cusack eşik ediyor.
RUSH:
Formula 1’in efsane şampiyonlarından Niki Lauda ve James Hunt arasındaki rekabeti konu alan filmi usta yönetmen Ron Howard yönetiyor, Lauda’yı Daniel Brühl, Hunt’ı Chris Hemsworth canlandırırken, onlara Olivia Wilde ve Natalie Dormer eşlik ediyor.
CAPTAIN PHILLIPS:
2009’da Amerikan bayraklı Maersk adlı geminin Somali korsanları tarafından kaçırılmasını anlatan filmde geminin kaptanı Phillips’i Tom Hanks canlandırıyor,Hanks e Catherine Keener eşlik ediyor, tamamen gerçek bir hikayeyi konu alan filmin yönetmeni ise yine bir kaçırılma hikayesi filmiyle bizleri hop oturtup hop kaldırtan Paul Greengrass, United 93 filmini hatırlamışsınızdır ayrıca Bourne serisinin de yönetmeni olan Greengrass bu filminde de bizleri fazlasıyla heyecanlandıracağından hiç şüphem yok.
BEFORE MIDNIGHT:
Her ne kadar Türkiye’de vizyona girmiş olsa da 2 hafta gibi kısıtlı sürede çok az sinemada gösterime giren bu filmi fanatikleri dışında kimse izlememiştir diye düşünüyorum, 1995’de Fefore Sunrise ve 2004’te Before Sunset’ten sonra 2013’de Before Midnigh’tla üçleme tamamlanıyor, izlediğim en güzel aşk filmlerinden olan Before serisinin 3.filmide diğer iki film kadar keyifli, Julie Delpy ve Ethan Hawke’ın oynadığı filmi eğer izlemediyseniz diğer iki filmi de izleyerek izleyin derim.
HER:
Sinemayı bıraktıktan sonra geçen sene The Master’la tekrar geri dönen Joaquin Phoenix’in başrolde olduğu filmde ona Amy Adams ve Rooney Mara eşlik ediyor, yalnızlık ve yaratıcılık sıkıntısı çeken bir yazarın hikayesini anlatan filmin yönetmeni de Being John Malkovich gibi efsane bir film yapan Spike Jonze.
LABOR DAY:
Kate Winslet, Josh Brolin ve Tobey Maguire’nin oynadığı filmde işçi bayramı hafta sonunda kaçak bir adamı eve almaları ve sonrasında gelişen olayları anlatıyor.
THE COUNSELOR:
Usta yönetmen Ridley Scott’un son filminin kadrosu adeta yıldızlar geçidi, başta Brad Pitt olmak üzere Michael Fassbender, Javier Bardem, Natalie Dormer, Penelope Cruz ve Cameron Diaz’ın oynadığı filmde uyuşturucu batağına saplanan bir avukatın oradan kurtulmak için yaptıklarını anlatıyor, bu senenin kadrosu sebebiyle merakla beklenen filmlerinden The Counselor 25 ekimde vizyona girecek.
PRISONERS:
Hugh Jackman, Jake Gyllenhaal, Melissa Leo ve Viola Davis’in oynadığı film şükran günü yemeği için toplanan iki ailenin çocuklarının kaçırılması sonucu gelişen olayları konu alıyor.
BLUE JASMINE:
Woody Allen’ın son filmi Blue Jasmin’de Cate Blanchet, Alec Baldwin, Sally Hawkins rol alıyor diğer Allen filmlerine göre daha az yıldızlı bir kadro olan bu filmde New York’lu ve gösterişli bir ev hanımının darboğaza düşmesi sonucu San Francisco’ya taşınması anlatılıyor.
LE PASSE:
A Separation filmiyle 2011 senesine damgasını vuran İran’lı yönetmen Asghar Farhadi’nin bu filmi de çok konuşulacağa benziyor, yine bir ayrılık filmi yapan Farhadi’nin bu filmi Paris’te geçiyor, The Artist filminden tanıdığımız Berenice Bejo’nun başrolünü oynadığı film, en iyi yabancı Oscar’ında İran’a 2.oscarını getirebilecek mi acaba, izleyip göreceğiz.
DIANA:
Skandallarıyla ünlü prenses Diana’nın hazin sonunun anlatıldığı filmde Diana’yı Naomi Watts canlandırıyor, akademi tarihi karakterleri canlandıranlara her zaman sıcak bakmıştır bakalım Naomi Watts bu rolüyle Oscar kazanabilecek mi?
GRACE OF MONACO:
Grace Kelly sinema tarihinin en güzel ve en elegance kadınlarından biridir, öyle ki Monaco prensi ona aşık olup evlenmiş ve onu prenses yapmıştır, prenses olduktan sonra sinemayı bırakan Kelly’nin hayatını anlatan filmde Kelly’yi en az onun kadar güzel Nicole Kidman canlandırıyor.
THE IMMIGRANT:
Başrollerini Oscar’lı oyuncu Marion Cotillard, Jeremy Renner ve Joaquin Phoen’ix in paylaştığı filmde 1920 New York’unda Polonya’dan New York’a geçen ve kadın tüccarlarının eline düşen bir kadının hikayesi anlatılıyor.
THE HUNGER GAMES: CATCHING FIRE
2012’ye damgasını vuran filmlerden biriydi The Hunger Games, o kadar büyük ilgi gördü ki, o kadar gişe yaptı ki, hemen devamının çekilmesi için çalışmalara başlandı ve devamı da bir sene sonra vizyona giriyor, güzeller güzeli Jennifer Lawrence’in patlama filmi olan ilk filmden sonra ikinci filmde de Jennifer Lawrence’i heyecanla bekliyoruz, Lawrence’a filmde Liam Hemsworth, Phlip Seymour Hofmman, Elizabeth Banks, Woody Harrelson ve Stanley Tucci eşlik ediyor.
THIS IS THE END:
2013’ün merakla beklenen komedilerinden This is The End umarım bu seneki iğrenç komedilerin açığını giderir ve gerçekten kahkahlarla güleceğimiz bir film olur. Kadro olarak son zamanların en komik aktörlerini birleştiren filmde Seth Rogen, Jonah Hill, James Franco, Jay Baruchel, Michael Cera, Emma Watson oynuyor ayrıca bir sürü ünlü de konuk oyuncu olarak castingde yer alıyor. 13 eylül’de vizyona girecek filmi ben de merakla bekliyorum.
DON JON:
Scarlett Johansson ve Joseph Gordon Levitt’in başrollerini paylaştığı filmin yönetmeni de genç oyuncu Levitt, Levitt’in ilk yönetmenlik deneyiminde iki oyuncuya usta oyuncu Julianne Moore eşlik ediyor, 19 eylül’de vizyona girecek bu film senenin This is The End’den sonra en çok merak ettiğim ikinci komedisi.
NYMPHOMANIAC:
Bu film 2013’de en çok beklediğim film, en merak ettiğim film, çünkü bu film Lars Von Trier adlı sayko yönetmenin gerçek seks yapılarak çektiği bir film olarak sinema tarihine geçecek, filmin iki versiyonu çıkacak biri o sahneler kesilmiş olan, sinemalara öyle girecek, diğeri directors uncut. Filmde Trier’in Anthichrist ve Melancholia’da da oynattığı Charlotte Gainsbourg, yine sevdiği oyunculardan William Dafoe, Stellan Skarsgard, Shila Lebouf ve Uma Thurman rol alıyor, bu senenin en sıra dışı filmi 25 aralıkta vizyona girecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder