27 Şubat 2012 Pazartesi

Twitter ve Detoks

Burayı sadece bir sinema blogu olarak kullanmayacağım, nede olsa kimse iplemiyo ben ne istersem onu yazarım, benim sayfam ne de olsa burası, twitter yazmak istedim mesela şu an.
Evet bazen yazıyoruz twitter eskisi gibi değil diye ama bunu bugün ciddi anlamda anladım, gerçekten ilk çıktığında çok samimi bir ortam vardı ama nerde bokluk orda çokluk olayı, twitter'dan bugün ciddi anlamda soğudum, hesap kapamam çünkü ben istediğim zaman ordan uzak kalacak iradeye sahibim ama yine de kapamayı da düşünmedim değil, saat 23.20 gibi girdiğimde twitter'a hash tag olarak şu üç boktan kelime vardı: türk kızı, ayıp şarkılar ve bence seks, boktan derken twitter kullananlar ne demek istediğimi anladı.
Mesela ilkinden başlayalım türk kızı hash taglerini okudum belirli bir süre, hakaretler mi istersiniz, aşağılamalar mı istersiniz, küfürler mi istersiniz maşallah hepsi vardı, bu hakaret, küfür yazanların anneleri de zamanında türk kızıydı ve bunların %90'ı bir türk kızına aşık olmuş ve bundan sonra yine aşık olacak kişilerdi, bana ne yani eğlenmeyelim mi diye sorabilirsiniz tabi ki eğleneceğiz, hatta ben hep derim twitter'ı fazla ciddiye almamak gerekli diye, oraya stress atmak için girmek en güzeli ama seviyeyi de korumak gerekir diye düşünüyorum.
Çok samimi ve güzel insanlar da tanıdım twitter'dan ve eminim ki tanımaya devam edeceğim, çok da güzel bir yer orası ama maalesef çoğu insan orda doğal değil, eskisi gibi olmamasının sebebi de bu zaten, eskiden herkes kendisiydi, kasmadan yazar, eğlenirdi ama şimdi, şimdi maalesef tribünlere oynayan çok daha fazla, bu da popüler bir yer olmasından kaynaklanıyor tabi ki, ben alternatifini buldum twitter'ın ve şu an orda herkes çok samimi, umarım orası da bozulmaz ve hep öyle kalır.
Bazen detoks iyidir, ara vermek, kendinle kalmak, kendine vakit ayırmak önemlidir, size de tavsiye ederim, twitter'a en az 6 ayda, hiç olmadı sene de bir az ara verip detoks yapın, iyi gelecektir, daha iyi hissettirecektir. İyi geceler.

26 Şubat 2012 Pazar

And The Oscar Goes To...


Veee büyük gün geldi bu gece saatler 03.30’u gösterdiğinde Dünyanın en büyük showu olan Oscar töreni başlayacak ve 2011'in en iyileri ödüllerini alacak. Dünyanın en büyük showu olduğu gibi en prestijli ödülü de Oscar ödülüdür, her oyuncunun, yönetmenin, yapımcının en büyük hayali Oscar kazanmaktır.

Bu sene gerçekten çok çekişmeli bir sene oldu, son 10 senenin en iyi yılı oldu sinema açısından ve dolayısıyla bu gece inanılmaz çekişmeli ve favorisiz bir tören izleyeceğiz e bu da heyecanı arttıracak, ayrıca Oscar töreni denilince akla gelen ilk kişi olan efsane Billy Crystal geri döndü ve geçen seneki skandaldan sonra bu sene harika bir show izleyeceğimizin garantisini ben sizlere verebilirim.

Adayları değerlendirmiştik açıklandıkları zaman, filmler izlendi ve kimlerin kazanacağı belirlendi, az önce de dediğim gibi bu sene favori yok denecek kadar az, o yüzden baya zorlandım tercihlerimi yaparken, umarım bazı senelerde olduğu gibi hak etmeyenlere gitmez Oscar diyerek, tahminlerimi yazmaya başlıyorum.

Oscar'da ödül verilen 24 dal var bunlardan 3'ü kısa film, belgesel ve animasyon dalları ve maalesef onları bulup izleme gibi şansımız yok o yüzden kalan 21 dal için yapacağım tahminlerimi.

Ana dalları en son yazayım da heyecan artsın, gerçi direk alta inip bakabilirsiniz tabi ki o da size kalmış ama bence hepsine göz gezdirmekte fayda var.

En İyi Ses Miksajı: Tek favori Hugo, rakibi de yok bu dalda.

En İyi Ses Kurgusu: Bu dalda da Hugo diyorum, çok sürpriz olursa Transformers diyebiliriz ama sanmam sürpriz olacağını, Hugo rahat kazanır.

En İyi Görsel Efekt: Ben belki de biraz duygusal olarak Rise of the Planet of the Apes diyorum, kazanır mı bence kazanır ama rakipleri de güçlü Real Steel ve Transformers alırsa da sürpriz olmaz ama bence Rise of the Planet of the Apes alacaktır.

En İyi Makyaj: Bu dalda 3 aday var ve 3 aday da favori, yani 3 filmde de gerçekten harika makyajlar yapılmış ama her ne kadar diğer iki filme saygı duysam da Merly Streep'i Margeret Thatcher'a benzeten makyözler için The Iron Lady kazanır diyorum.

En İyi Kostüm: Her sene bu dalda ödülü İngiliz Kraliyet filmleri alır ama bu sene öyle bir film yok o yüzden The Artist bu ödülü kimseye bırakmaz.

En İyi Sanat Yönetmeni: Tek favori Hugo, rahatça kazanır.

En İyi Kurgu: The Artist bu dalda tek favori ve kazanacaktırda ama The Girl With Dragon Tattoo kazansa ve herkes şok olsa keşke.

En İyi Şarkı: Bu sene bu dalda sadece iki aday: The Muppets ve Rio. Akademiyi bu konuda eleştirmek istiyorum 5 aday yapabilirlerdi diğer dallar gibi, 2 aday olması gerçekten bu dal için çok kötü olmuş zaten iki adayın olduğu bu dalda favori The Muppets.

En İyi Müzik: The Artist'in kazanacağı bolca ödülden biri de bu olacaktır, rakibi yok bu dalda.

En İyi Belgesel: Ben şahsen Pina'nın almasını istiyorum ama alır mı? Zor, bir Alman belgeseline karşı 4 Amerikan belgeseli, Akademi bu dalda sanattan daha çok gerçek belgesellere şans veriyor, Pina müzik ve dansın birleştiği harika bir belgesel ve bence kazanmalı ama sanırım ya Undefeated ya da Paradise Lost 3: Purgatory kazanacak, umarım sanat kazanır ve Pina bu dalda iki favoriyi geçerek En İyi Belgesel Oscar’ını kazanır.

En İyi Animasyon: Bu dalın tek favorisi Rango, harika bir animasyon olmuş ve rakipleri gerçekten onun karşısında çok vasatlar, o yüzden sürpriz olmaz ve Rango kazanır.

En İyi Görüntü Yönetmeni: Tartışmasız The Tree of Life almalı bu ödülü, rakibi bile olmamalıydı direk verilmeliydi diyorum, o kadar iyi bir iş çıkarılmış filmde, yine de sürpriz olursa The Artist yapar bu dalda sürprizi.

En İyi Yabancı Film: 2011'in en iyi filmleri arasına da soktuğum ve hatta eğer İran filmi olmasaydı çok daha fazla adaylık alabileceğine inandığım A Separation kazanır, son senelerde çekilen en iyi Avrupa filmi. Diğer adaylar sadece adaylıklar dolsun diye aday yapılmış bu dalda, A Separation çekilmeseydi bir rekabet olabilirdi.

En İyi Uyarlama Senaryo: Bu dalın favorisi The Descendants, sürpriz yapsa yapsa Hugo yapabilir.

En İyi Orjinal Senaryo: Eğer bu dalda adaylar arasında Woody Allen varsa diğer adaylara bakmam bile, Midnight İn Paris ile Woody Allen kazanır ama bi haksızlık yapılmak istenirse The Artist'e verir Akademi.

En İyi Yönetmen: Benim duygusal favorim Hugo ile Martin Scorsese, ama maalesef The Artist ile Michel Hazanavicius alır, umarım sürpriz olur ama zor.

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Oscar'a gelene kadar kazanmadık ödül bırakmayan Octavia Spencer Oscar'ı da bırakmaz. The Help filminde Minny rolüyle harikalar yaratmıştı Spencer ve bu ödülleri de haketti fazlasıyla.

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Aynı Spencer gibi Oscar'a gelene kadar tüm ödülleri toplayan Christopher Plummer 83 yaşında o çok istediği Oscar'ına kavuşacak.

En İyi Kadın Oyuncu: Bu dalda aday olan 5 oyuncu da müthiş işler çıkarmışlar, hatta ben bu 5 oyuncuya We Need to Talk About Kevin filmi ile Tilda Swinton'u da eklerim, bu 6 oyuncu da bu sene en iyi kadın oyuncu oscarını hak ettiler ama maalesef bu ödülün bir kazananı olacak, ya Meryl Streep alacak ya da Viola Davis, ben her ne kadar Streep'in almasını istesem de hak eden tarafın Davis olduğunu düşünüyorum ve geçmişteki yazılarımda söylediğim isteğimi yeniliyorum keşke akademi 69 senesinde yaptığını yapsa (1969 yılında Barbra Streisand Funny Girl, Katherine Hepburn de The Lion in Winter ile En iyi Kadın Oyuncu Ödülünü kazandılar ve bu Oscar tarihinde ilk oldu) ve hem Davis'e hem Streep'e verse ödülü, yapılmayacak şey değil, ne dersiniz olur mu böyle büyük bir sürpriz, inşallah olur çünkü hangisi alırsa diğerine üzüleceğim.

En İyi Erkek Oyuncu: Bir tarafta Hollywood'un en iyi jönlerinden George Clooney diğer tarafta The Artist filminin büyük bir fenomene dönüşmesinde aslan payının sahibi Jean Dujardin, Clooney mi? Dujardin mi? Şu an ödül ortada, bir favori yok hangisi kazanırsa sürpriz olmayacak, Screen Actors Guild'i kazanarak Dujardin bir adım öne geçti aslında ama Amerikan halkının Clooney sevgisi de tüm Dünya tarafından biliniyor, benim kanaatimi sorarsanız Clooney almalı derim ama Dujardin'e de haksızlık etmemek gerekir, En İyi Aktör Oscar’ını kimin kazanacağı sabah 6.30 gibi belli olacak, kim kazanır bilemem ama şu bir gerçek ki 24 dal arasında en çekişmeli geçecek dal bu dal ve dolayısıyla heyecanın en yüksek olduğu dal olarak bu senenin en çok merak edilen ve en gözde ödülü olacak.

En İyi Film: Gelelim en kıymetli ödül olan en iyi film ödülüne, The Artist buraya gelene kadar Golden Globe başta olmak üzere Bafta, Critics Choice ve dün gece Independent Spirits ödülünü de kazandı yani kısacası kazanmadık ödül bırakmadı ve dolayısıyla bu dalda rakibi yok. 2011'in en iyi film oscarını THE ARTIST kazanır ve oscar töreni biter.

21 dalda tahminlerimi yazdım bakalım kaç tanesi tutacak, umarım çok güzel bir show izleriz ve uykusuz kaldığımıza değer ki değeceğine eminim, saatler 00.00 olduğunda Ntv canlı yayına girecek ve Oscar heyecanı başlayacak, 1’de kırmızı halı başlayacak ve 3.30’da da ödül töreni ile heyecan doruklara ulaşacak, hep dediğim gibi bize bu harika showu hazırladıkları için EN DI OSKIR GOOZ TU The ACADEMY Of Motion Picture Arts and Sciences.

13 Şubat 2012 Pazartesi

En iyi AŞK filmleri

Madem yarın 14 Şubat, madem yarını St Valentine sevgililer günü olarak ilan etmiş, ben de benim en çok etkilendiğim 15 filmi sizlerle paylaşmak istedim.
Bu filmlerin hepsinde AŞK fazlasıyla var, kiminde çıkarsızca AŞK, kiminde platonik AŞK, kiminde aldatmalı AŞK, kiminde ise ölümsüz AŞK ama bu filmlerdeki AŞK'ların hepsi bu zamanda bulamadığımız GERÇEK AŞK.

Casablanca-1943

Brief encounter-1945

An affair to remember-1957

An officer and gentleman-1982

Dirty dancing-1987

Before sunrise ve before sunset-1995, 2004

Moulin rouge!-2001

Unfaithful-2002

Eternal sunshine of the spotless mind-2004

The notebook-2004

A momet to remember-kore filmi-2004

Wall-e-2008

500 days of summer-2009

Blue valentine-2010

Perfect sense-2011

1 Şubat 2012 Çarşamba

Screen Actors Guild Awards


Screen Actors Guild(sag)ödülleri iki gün önce açıklandı, sektör ödüllerinin en önemlisi sag'dır ve genelde Sag'ı kazanan oyuncular Oscar'da da oyunculuk dallarını kazanırlar, o yüzden önemi büyüktür bu ödüllerin Oscar yarışında. Ayrıca son 7 senede Sag'ı kazanan oyuncuların oscar'ı da kazandığını yazayım da bu ödülün oscar için ne kadar belirleyici bir ödül olduğu iyice anlaşılsın.

Gelelim kazananlara, 3 dalda kazananlar beklenilen adaylar oldu ama bir dal var ki kazanan açıklandığında tüm salon şok oldu, buna Tv başında ben de eşlik ettim. Önce beklenenleri yazalım.

En iyi yardımcı erkek oyuncu : Bu ödüle bu sene Christopher Plummer The Beginners filmindeki eşcinsel baba rolüyle resmen ambargo koydu, tüm ödül törenlerinde istisnasız bu ödülün kazananı hep o oldu ve Oscar'da da bu ödül için başka adaydan bahsetmek imkaansız, Plummer o çok istediği Oscar'ına 83 yaşında kavuşacak.

En iyi yardımcı kadın oyuncu : Aynı yardımcı erkekte olduğu gibi yardımcı kadında da kazanan önceden belliydi, The Help filmindeki harika performansıyla Octavia Spencer bu ödüle ambargo koydu ve her yerde bıkmadan kazandı, Sag'ı da kazandığına göre Oscar için hiç bir engel kalmadı Spencer için.

En iyi kadın oyuncu : Bu ödül iki kişi arasında gidip gelecekti Golden Globes'da Meryl Streep kazanmıştı ve burda da kazanırsa 3.Oscarı hayırlı olsun diyebilirik ama rakibi de sert kayaydı ve bu yarışı kolay kolay bırakacak biri değildi, The Help filmini alıp götüren adeta oyunculuk gösterisi yapan Viola Davis de en az Streep kadar Oscar'ı hak ediyordu ve Sag'ı kazanarak Oscar öncesi durumu eşitledi, Oscar için tahminimi sonra yazacağım ama iki oyuncu da bu sene Oscar'ı hakediyorlar o yüzden keşke 68 senesindeki gibi bir mucize olsa da ikisine de verilse Oscar.

En iyi erkek oyuncu : İşte tek süprizin gerçekleştiği kategoriye geldik, bu dalda ya Brad Pitt ya da George Clooney kazanacaktı herkes de öyle bekliyordu ki bi anda Jean Dujardin ismi açıklandı, salondaki herkes şok oldu bu ismin açıklanmasıyla, aslında sonradan düşündüğümde bu adam Cannes'da da en iyi erkek ödülünü kazandı, o yüzden o kadar da şaşırmamak gerekir ama özellikle Abd medyası dikkati tamamen iki starının üzerine çektiği için Dujardin'i biraz göz ardı ettik. Şimdi Oscar'da bu dal inanılmaz bir çekişmeye sahne olacak bir tarafta hollywood'un iki yakışıklı stari Clooney ve Pitt diğer tarafta Cannes ve Sag'ı kazanarak bu yarışta ben de varım diyen Fransız Dujardin, bakalım kim galip çıkıcak bu inanılmaz yarıştan.