Her sene Aralık ayının sonunda yayınlardım o senenin en iyi 10 filmini ama bu sene yurt dışı tatilimden dolayı maalesef yazamadım, anca fırsat buldum, listem belliydi ama yazma kısmına yeni geçebildim, öncelikle şunu söylemek istiyorum, 2013 senesinde çıkan filmleri sırf Türkiye’de 2014’te vizyona girdi diye 2014’ün en iyi filmleri arasına sokmak tamamen saçmalık, benim 2013’ün en iyi filmlerine koyduğumu 2014’ün en iyi filmlerine koyan bir sürü sinema yazarı var, bir de Türkçe isimleriyle yazmıyorlar mı filmleri işte ona da çok fena gıcık oluyorum, film her zaman orijinal adıyla yazılır bunu bilmeyip siyad üyesi olmuş bir sürü yazarcık var ülkemizde neyse kısa bir eleştiri yaptıktan sonra şimdi 2014’ün en iyi 10 filmini sizlerle paylaşayım.
1-Grand Budapest Hotel: Wes Anderson sinemaya kendi tarzını yansıtan ve harika bir sinema dili yaratan çok sevdiğim bir yönetmendir, her filminde sinemasını geliştiren ve izleyenleri hikayenin içine sokan Anderson, Grand Budapest Hotel’de sinemasının en üst noktasına çıkıyor, başta Ralph Fiennes olmak üzere Adrien Brody, Williem Dafoe, Edward Norton ve Bill Murray ile senenin en iyi filmine imza atıyor Anderson.
2- Boyhood: Richard Linklater’i hepimiz Before Sunrise, Sunset, Midnight üçlemesinden tanıyoruz, romantik sinemanın en önemli filmlerinden üçünü çeken Linklater bu 3 filminin arasında bir başyapıt çekmeyi de ihmal etmedi, çekimleri tam 12 sene süren ve bir erkek çocuğun küçüklükten 18 yaşına kadarki serüvenini anlatan film, sinema dünyasında bir ilk olarak tarihe geçerken 2 saat 45 dakikalık uzun süresine rağmen izleyiciyi dikkatini filmde tutmayı sağlayan Linklater gerçekten senenin en orijinal filmine imza atmış oluyor.
3-Birdman: Amores Perros, 21 Gram ve Babel üçlemesinden tanıdığımız Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzales Inarritu’nun hem kadrosuyla olarak hem de hikayesiyle bu seneye damga vuran filmi Birdman başta Michael Keaton olmak üzere, Edward Norton, Naomi Watts, Emma Stone ve Zach Galifianakis’in oynadığı ve bu senenin Oscarlarında en iyi film dalında Boyhood’la kıyasıya bir çekişmeye girecek harika bir baş yapıt. Michael Keaton da bu filmdeki oyunculuğuyla oscarda en iyi aktör dalında çok büyük şansa sahip.
4-Whiplash: Öncelikle filmin yönetmeni Damien Chazelle’den başlamak istiyorum yazıma, böylesine harika bir filmi ilk film olarak çekmek gerekten büyük bir başarı ve her yönetmene nasip olmayan bir şans, Chazelle 2014’ün en iyi filmlerinden birine imza atıyor ve henüz ilk filminde beklentileri bir hayli yukarıya taşıyor, yılın yönetmeni oscarını kazanır mı? Zor ama benim için 2014’ün en iyi yönetmeni kesinlikle Chazelle’dir, senaryo muhteşem, yönetmenlik harika olunca da ortaya izlerken nefes almayı bile unutacağınız bir şölen ortaya çıkıyor, Whiplash sınırları zorlamak ve kuralları yıkmak adına izlenmesi gereken bittiğinde ayakta alkışlayacağınız bir film.
5-Nightcrawler: Jack Gyllenhaal’ın oyunculuk manasında devleştiği ve yılın en sürpriz filmlerinden biri olan Nightcrawler, bir adamın hırsları sayesinde yapmayacağı şeyin olmadığını bize çok açık bir şekilde anlatırken haber sektörünün kirli yüzünü de gözler önüne seriyor. Film gerçekten çok etkileyici ve filmi bu kadar etkileyici yapan da dediğim gibi Gyllenhaal’ın harika performansı.
6-Interstellar: Bu senenin en çok beklenen filmi hiç kuşkusuz sinemanın dahi çocuğu Nolan’ın Interstellar’ıydı, filmi geçen senenin 3D harikası Gravity ile kıyaslayan vardı ve ne yazık ki bu filmi Gravity ile kıyaslayanlar bu filmi hiç anlamamıştı, Gravity 3D harikası onun dışında bir numarası olmayan bir filmken, Interstellar tamamen uzayın derinliklerine giren ve felsefesi olan bir filmdi, evet bir Inception değildi, ve Nolandan çok büyük beklentisi olan sinema dünyası filmi izledikten sonra az da olsa hayal kırıklığına uğradı ama ben filme şöyle bakıyorum bu filmi Nolan değil de başka bir yönetmen çekse hiç kuşkusuz Interstellar 2014’ün en iyi filmi olurdu ama Nolan bizi o kadar yükseğe çıkardı ki Interstellar!a burun kıvırır olduk, film çok eleştirilse ve çoğu kişi için 2014’ün hayal kırıklığı olarak nitelendirilse de benim en iyi 10 filmim arasına kesinlikle giriyor.
7-Under the Skin: Bu filmi İstanbul film festivalinde izlemiştim, filmden çıktığımda insanların yüzünde çok enteresan mimikler gördüğümü hala unutamıyorum, şaşıran da vardı, gülen de, şok olan da, kızgın olan da, film bir sürü farklı duyguyu açığa çıkaran bir film olmuştu kısacası, film sinema eleştirmenlerini de ikiye bölen bir film oldu, Under the Skin’i 2014’ün en iyi filmlerine koyan da oldu en kötü filmlerine koyan da, hep seksi sarışın olarak gördüğümüz ScarlettJjohansson’u bu filmde bir alien’ı canlandırırken gördük, oyunculuk anlamında kusursuz olan Johansson’un da muazzam oyunculuğuyla Under the Skin kesinlikle 2014’ün en iyi 10 filmine girmeyi hak eden bir film.
8-IDA: Bu senenin en iyi yabancı oscarını kazanacağına kesin gözüyle baktığım bu Polonya filmi, Avrupada da yılın en iyi filmi ödülünü kazandı. Ida izlerken sizi çekim tekniğiyle adeta dinlendirecek ve bittiğinde üzüleceğiniz kadar etkileyecek bir şaheser.
9-Winter Sleep: Bu senenin en iyi 10 filmine bir Türk filminin girmesi beni çok sevindirdi açıkçası, tamamen tarafsız olarak hazırladığım bu listeye Nuri Bilge Ceylanın Kış Uykusunu büyük rahatlıkla soktum, Oscardan sonra sinema dünyasının en önemli ödülü olan Cannes’da altın palmiyeyi kazanan Winter Sleep, derin dialogları ve muhteşem manzara çekimleriyle izleyenleri 3 saat boyunca adeta büyüleyen bir başyapıt.
10-Force Majeure: Bilen bilir İsveç sineması Bergmandan dolayı avrupada en sevdiğim 3 ülke sinemasından biridir, Force Majeure’de bir İsveç yapımı olarak beni hemen etkiledi açıkçası, erkek ve kadının konuya yaklaşım biçimlerini çok açıklayıcı bir şekilde ortaya koyan film Fransız Alpleri manzarasıyla da izleyenleri büyülüyor, 2014’ün en iyi 10 filminde çok rahat bir şekilde koyuyorum bu İsveç filmini, böylelikle ilk defa 3 avrupa filmi yılın en iyi 10 filmi listeme girmiş oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder