27 Şubat 2010 Cumartesi

Sinema Tarihinin En iyi 5 Aktörü

James Stewart: Sinemanın uzun boylu ve mütevazı çocuğu Stewart oyunculuğunun yanı sıra kişiliğiyle de her zaman takdir edilen oyuncular arasındadır Frank Capranın muhteşem filmindeki harika performansı ile kimsenin unutamayacağı bir aktördü Stewart.
It is a Wonderful Life filmi her noel de Abd de gösteriliyorsa bunda Stewartın payı yadsınamaz ayrıca Capranın diğer filmleri You Can’t Take it with You ve Mr. Smith Goes to Washinton u da mutlaka izlenemli James Stewart sevenler. İyi oyuncular vardır kötü oyuncular vardır ama Stewart, kitlelerin perdede gözüktüğü an inandığı ve beğendiği oyuncuların en önemlisi olarak fark yaratmıştır.
Stewart Alfred Hitchcokun da favori oyuncusudur Rear window, The man who knew too much, Rope ve Vertigo filmleriyle stewart gerçek bir sanatçı olduğunu herkese kanıtlamıştır ayrıca The Philedelphia Story ile oscarı da almıştır.

Marlon Brando: Metod oyunculuğu denince akla gelen ilk kişi Brandodur yakışıklı ve karizmatik aynı zamanda bu kadar yetenekli bir oyuncuyu hollywood bulmuş kaçırırmı.
A street car named desire filmiyle ilk patlamasını gerçekleştiren Brando On the Waterfront ta haksızlığa tahammül edemeyen sendika işçisi rolüyle ilk oscarını kazanmıştır ve bu sayede hollywoodun tam tepesine çıkmıştır ve ölümüne kadar orada kalmıştır.
Efsane film The Godfatherda baba tiplemeside hala akıllarımızdadır Brando sinema tarihinin en yetenekli oyunculardından biridir bazen sert katı bazen sorunlu bazen serseri ama her zaman bir efsanedir. Ayrıca The Godfather da aldığı oscarı reddetmiş ismi açıklandığında onun yerine sahneye çıkan Kızılderili kızın konuşması Oscar törenlerinin unutulmazları arasına girmiştir.

Spencer Tracy: Beyazperdenin gelmiş geçmiş en baba oyuncusu güvenilir olgun ve gerçekten özel bir oyuncuydu Tracy. Oscarı üst üste iki kere kazanan ilk oyuncu oldu daha sonra bunu Tom Hanks tekrar etti. Captain Courgeous ve Boys Town ile kariyerinin ilk zamanlarında oscarı iki kez aldı 42 de Woman of the Year filminde hayatının aşkı olan Katherine Hepburnle tanıştı ve o filmden sonra toplam 10 kez daha bir araya geldiler 41 den 67 de Tracy nin ölümüne kadar ikilinin dillere destan aşkı devam etti ve son filmleri olan Guess Who is Coming to the Dinner ile son buldu bu birliktelik o filmdeki muhteşem tiradı da asla unutulmayacaktır Tracynin.

Jack Nicholson: Yaşayan efsane Hollywood la dalgasını geçen fanatik Lakers taraftarı Nicholson bence gelmiş geçmiş en iyi aktördür kariyerine ilk başladığı yıllarda ucuz ve kötü roller almış ama yılmamıştı çünkü yeteneğine güveniyor ve bir gün hak ettiği yerlere geleceğini biliyordu. İlk önemli rolünü Easy Rider ile aldı kısa bir rol olmasına rağmen çok etkileyici bir performans ve ilk Oscar adaylığı gelmişti daha sonra Five Easy Pieces ve The Last Details ile aldığı adaylıklar ile tüm Hollywooda adını duyurdu ve bu iki filmin ardından The Chinatown ile artık bir yıldız mertebesine erişmişti Nicholson ve ardından ilk oscarını aldı One Flew Over the Cuckoos Nest ile bu ilk ama son oscarı olmayacaktı iki tane daha aldı birini Terms of Endearment ile diğerini de As Good As it Gets ile aldı ve 3 oscara sahip olan tek erkek olarak adını hem Oscar tarihine hem de dünyaya kazıdı.

Humprey Bogart: Trençkoat ve sigara denilince benim ve sanırım Bogartı tanıyan herkesin aklına Humprey Bogart geliyordur filmlerinde bile elinden düşürmediği o sigara zaten sonunu hazırlamıştır Bogartın. Yakışıklı asla değildi ama onda karizmatik bir yön vardı ve bu yönünü rol yaparken çok iyi kullanıyordu Ingrid Bergmanla çektiği efsane aşk filmi Casablanca da play me again sam repliği hala akıllardadır.İlk ve tek oscarını Katherine Hepburnle birlikte oynadığı The African Queen ile alan Bogart Maltese falcon ve The Treasure of Sierra Madre filmlerinde adeta oyunculuk dersi vermiştir ayrıca To Have To Have Not ve The Big Sleep filmlerinde beraber oynadığı güzeller güzeli Lauren Baccall la evlenip son nefesini de onun yanında vermiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder